Öncelikle İTÜ büyük bir üniversite. Ama yeterince değil. Özellikle Ayazağa kampüsünün geniş alanına rağmen insanların nasıl sığamadığını anlayamayan İTÜ’lü olmayan arkadaşlar için söylüyorum bunu, eğer yolun ortasında uyuyacak ya da yemek yiyecekseniz evet İTÜ yeterince geniş ve öğrenci kesinlikle fazla değil. Şimdi bunu söyleyerek başladım bu yazıya çünkü İTÜ’nün kalabalıklığını en iyi gözler önüne seren şey bence yemekhanedir. Burada Gümüşsuyu ya da Maçka yemekhanelerini de işin içine katıyorum ama daha çok Ayazağa’dakinin üzerinden ilerleyeceğim.
Asla abartmıyorum yemekhane sırasının anayolun oradaki merdivenden başlayıp yemekhanenin en alt katında iki kez turladıktan sonra birinci kattaki yemek alma yerine uzandığını biliyorum. Ki bu bir kerelik değil 5 günün en az 3 günü olan durumdu. 5 gün diyorum çünkü İTÜ yemekhanesinde maalesef haftasonu yemek verilmiyor arkadaşlar. Hafta içi öğlen ve akşam olmak üzere günde iki kez yemek çıkıyor. İsteyenlere vejeteryan seçenek de sunuluyor. İtü mobil uygulamasından o gün yemekte ne çıkacağını önceden bilebiliyorsunuz ayrıca kalorileri de yanında yazıyor. Ancak doğruluğu ne kadardır bilemem. Yemek ücretlerini itü kartınızla ödüyorsunuz, yine aynı şekilde itü artınızda ne kadarınız kaldığına itü mobilden bakabilirsiniz. Para koyabilmeniz için kart makineleri yemekhanede mevcut. Ya da direkt kart dolumunu birinin yapmasını istiyorsanız orada bunun için görevliler her zaman duruyorlar.
Biraz da yemeklerden bahsedelim. Bence bir üniversite yemekhanesinden ne beklediğinize bağlı lezzet konusunda. Bir de burada sözünü etmeden geçemeyeceğim bir çorbamız mevcut. Mahluta çorbamız. Size tarif etmeyeceğim burada çünkü geldiğinizde anlayacaksınız. Şöyle bir rivayet de mevcuttur ki muhtemelen birçoğunuz duymuşsunuzdur, İTÜ yemekhanesinin çorbalarında yalnızca görüntü değişir tat aynı kalır. Ben pek katılmıyorum. Ama şöyle bir yorum yapabilirim, kesinlikle alırken gördüğünüzü sandığınız çorba ile içtiğinizdeki çorba aynı değil. İTÜ’nün bize küçük sürprizleri diyelim, hayatımızın monotonluğunu engelliyor falan. Bunun dışında ekmekleri güzel, bence atın çantanıza da bir tane sonra yersiniz zaten paket içindeler. Bunun dışında yemeğiniz bittikten sonra çöpe kalanları döküp tabldotunuzu ve çatal bıçaklarınızı verip hayatınıza devam ediyorsunuz. Benim tavsiyem gidin med’e oturup çay için yemeğinizin üstüne. Bu da naçizane fikrimdir.
